Herkese Merhaba,
Bugün yazıma bir soru ile başlamak istiyorum: Parayı seviyor musunuz?
Toplumumuzda çoğu zaman parayı sevmek ‘ayıp’ olarak kabul edilir. Aslında parayı sevmek, sadece sevmektir. Herhangi bir eşyayı sevmek gibi. Örneğin Miya’ya olan sevginiz gibi. Sizi farklı, zararlı, vicdansız ya da suçlu bir insan yapmaz. Tabii ki burada aşırılıktan bahsetmiyorum. Hayatın her alanında aşırılık muhtemelen bize zarar verir. Fakat çoğunlukla para söz konusu olunca neredeyse para sevmemekle gurur duyuyoruz. Halbuki iletişim olmadan, sevgi olmadan ilişki beslenir mi? Sıcak ve tatmin edici bir bağ kurulması için tüm ilişkilerin beslenmesi gerek değil mi? İlişki; çaba ile büyür, ihmal ile kurur ve ölür.
O zaman para ile olan ilişkimizi yeni baştan kuracağız.
Parayı görmezden gelmeyeceğiz, onu seveceğiz, ihmal etmeyeceğiz, onunla ilişkimizi diri tutmak için çaba harcayacağız.
Gün içerisinde örneğin onlarca kere ‘Para, benim için önemli değil. Ben paraya hiç önem vermem. Para, bana gelmez zaten. Para, insanı kötü yola sokar. Çok para haramsız kazanılmaz. Para, insanlarla aramı bozar.’ derseniz parayla ilişkinizin iyi olması mümkün olabilir mi? Onu görmüyorsunuz bile, yok sayıyorsunuz, ardından kötü konuşuyorsunuz.
O zaman bugünden sonra biraz daha dikkat edelim: Para hakkında cümlelerimiz nasıl? Konusu geçince ne diyoruz? Neler hissediyoruz?
Para; sizi onurlandırmak, size hizmet etmek, yaşamınızı geliştirmek, özgürlüğünüzü ve değerlerinizi desteklemek için var. Bu yüzden parayı fark etmek, sevmek, onurlandırmak ve saygı göstermek gerek. Onu, hayatınıza davet etmek için ona, dikkatinizi yönlendirmek ve bolluğunun akmasına izin vermek gerek.
Bir ilişkinin ancak açık ve dürüst iletişimle gelişeceğini hepimiz biliyoruz. Paranızla konuşmayı ve dinlemeyi öğrenin. Sana ne anlatıyor? Banka ekstresindeki sayılar dikkat çekmek için çığlık atıyor olabilir. Ne dediklerini duyun ve onlara sevgiyle cevap verin. Borçlarınızı ödemenin, emekliliğiniz için yatırım yapmanın veya aklınızdaki para sisini silmenin zamanı artık geldi. Olumlu iletişim kurmadan, para ile olan ilişkiniz düğümlere takılı kalacak ve zaman zaman ekstreye bakarken gözyaşlarıyla dolu olacaktır. Onunla ne kadar çok iletişim kurarsanız, birbirinize o kadar yakın ve destekleyici olursunuz. O zaman artık ne yapıyoruz? Paramıza bakıyoruz. Onu anlamaya çalışıyoruz. Onunla konuşuyoruz. Onu görüyoruz.
Bunun için neler yapabiliriz?
Şu an bu satırları okurken cüzdanınızı elinize alın. Ne hissediyorsunuz? İçini açın, ne görüyorsunuz?
Kırıştırılmış paralar, oradan buradan alınmış fişler, neredeyse hiç kullanmadığınız abonelik kartları?
Hayatta her şey özen ister. İhtiyacınız var ise ya da elinizdeki ile daha önce kötü anılarınız bulunuyorsa yeni bir başlangıç adına kendinize yeni bir cüzdan alabilir, temiz ve güçlü niyetlerle yeniden düzenleyebilirsiniz. Fişleri, yer kaplayan kartları cüzdandan çıkarmak, nakit para taşımaya özen göstermek önemli. Baktığınızda gözünüzün gönlünüzün açılacağı bir düzen olmalı. Size sadece borçları hatırlatacak faturalar ve ekstrelerini zaten kaygı ile beklediğiniz kartlarınız değil.
Ritüelleri sevenler temiz bir ilişkiye başlamak için cüzdanlarını elma sirkeli su ile silebilir, içerisine defne yaprağı ve altını simgeleyecek parlak altın renk bir şey (Örneğin bir kağıt parçası) ya da minik bir altın koyabilir. Ne de olsa ne derler bilirsiniz para, parayı çeker. Hem cüzdanımızı güçlü tutmalıyız.
O zaman bugün iki görevimiz var.
Para ile ilgili ağzımızdan ne çıkıyor dikkat edeceğiz. Cüzdanımızı düzenleyeceğiz.
- Yazımı sevdiysen serinin devamını ‘Bütçe 101 Mail Programı‘mda bulabilirsin.
